Kör gözün parmağıma Viral…

Viral video çekmek istiyorduk uzun zamandır.. Maalesef henüz başarabilmiş değiliz.. Ancak KGPV (kör gözüm parmağına viral) konusunda başarılı olduk sanırım.. Bu arada, kedinin adı “Hüsnü”.. (Neden minnoş veya Sarman değil bilmem. Öyle tanıştırdılar..)  “Hayvan aç.. aç!” diyen Furkan…

Bu ilk viral videomuz çok komik olmadı ama hikayesi komik sanırım..

Akşam üstü çıkmaya hazırlanıyoruz. Saat yedi buçuk gibi. Ahmet, Furkan’la konuşuyor:

– Oğlum yapmadın bi viral video.. Müzisyen adamsın, al gitarını çal birşeyler.. İstersen ben de getireyim gitarı..Veya bi laptop filan parçala.. ne bileyim..

Bu arada youtube’dan videolar search ediyor. Kedili bişey var.. Hayvan bi macbook’un ekranında hareket eden imleci yakalamaya çalışıyor. Deli oluyor. Ahmet:

– Aha bak, adam yapmış. Kediyi görüyon mu? Bizim aşağıdaki kedi yok mu? (Sonradan isminin Hüsnü olduğunu öğrendiğim sokak kedisinden bahsediyor.) Getir kediyi çekelim hemen..

Bu arada kedi Macbook’un ekranını deli gibi tırmalamaya başlayınca ben panikle lafa girdim:

– Macbook olması şart mı? (Şirketteki tek Macbook bana ait de…)

Ahmet hem bilgili hem de yapıcı:

– Abi tırmalamaz o.. Tırnaklarını içeri çeker.. Benim makina olur yaa. Gerek yok macbook’a filan.. Ama Kedinin dikkatini çekecek bir şey lazım. Lazer pointer filan olsa..

Bu sefer de ben yapıcıyım:

– Pointere filan gerek yok. Bizim sitenin ortasındaki devamlı hareket eden banner kedinin dikkatini çeker..

“Doğru yav” filan dendi.. Ahmet hemen bi kamera bulmaya girişti. Kısa zamanda Bilal’in çekmecesinden bi tane çıktı. Ahmet:

– Furkan Kamerayı buldum, kediyi getir..

– Abi laptop’u aşağı indirsek..

– Olmaz sen tut getir kediyi..

Ben “Hiç olmazsa aşağıdaki odada çeksek, yormasak kediyi buralara kadar” diyecek oldum ama Ahmet “Yok abi bu masa beyaz ya, daha iyi çıkar” dedi.. Ortam ışığı yani.. Ayrıntılar önemli.. Haklı.. Ben yine “bir densizlik etmiyeyim ama” modunda, “Ahmet camlardan çok ışık geliyor, ters ışıkta ekran gebermesin” dedim. Ahmet hazırlıklı:

– Biliyom abi. Şimdi perdeleri kapatacam, ışıkları yakacam

dedi. Demesiyle de acayip mutlu olduk. Ahmet perdeleri kapatırken bir kahkaha patlattı. Ben de keyifle gülümsedim.

Furkan merdivenin başında bitti. “Abi kedi geldi”  dedi ama kedinin kendi rızasıyla gelmediği çok açıktı. Furkan ensesinden sıkıca tutmuş. Kedinin dört ayağı açık, gözler dehşet içinde etrafa bakınıyor. Sokak kedisi tabi. Yavru bi de.. Hayatında ilk defa ofis ortamına giriyor. Tedirgin.. Enseyi de kaptırmış.. Neyse Furkan kediyi toplantı masasının üstüne bıraktı, Ahmet bu arada siteyi ayarladı. Hayvan tabi “aaa ne güzel laptop, 13 inç mi bu? pili ne kadar gidiyor abi bunun?” demedi.. Hatta farkına bile varmadı.. Masadan atlayıp altına kaçtı. Ben lafa girdim:

– Ahmet hayvan gergin, önce oynamak lazım bunla..

Furkan:

– Emin abi, mouse’un topu var getiriyim mi? dedi, “Getir” dedim..

Hayvan topu görüp bizim oynama niyetimizi anlayınca kerhen topun peşinden bikaç hareket yaptı. Niyeti oynamak değil..  Yasak savmak kaabilinden, “Şunlara bir kaç numara gösterirsem belki beni salarlar” türünden bir ümitle bir kaç numara sergiledi… O da bizi pek tatmin etmedi. Furkan:

– Yiyecek verelim abi buna.. dedi ve ben “Oğlum toplantı odasını batırmayalım şimdi” diyemeden mutfağa inip şu poşetli, üzerinde “rol ekmeği” yazan şekli poğaçaya benzeyen ekmeklerden getirdi.. Ahmet ekmeği parçalayıp eliyle kediye uzattı. Ben bilgiç bi tavırla “Ahmet bu kediler ekmek yemez” dedim ama daha cümlemi bitirmeden kedi Ahmet’in eliyle karışık ekmeği kaptı.. Güzell.. Kedi ne laptop ne de siteyle ilgileniyor ama ekmek ile arası iyi.. Ahmet ekmekleri atıyor, kedi peşinden geliyor. Bu yolla kedi laptobun yanına kadar geldi. Ama hala siteyle ilgilenmiyor. Kedi laptop çivarına gelince ben çekime başladım artık. Ahmet de kedi laptop’dan uzaklaşmasın diye önce çevresine o da olmayınca klavyenin üstüne filan ekmek atmayı başladı. Furkan, “Hayvan aç, aç..” Diye bi tesbit yaptı. Ben de “bu şimdi kedi besleme teknolojisi mi oluyor?” diye bi şirinlik yaptım. Kediyi laptop üzerinde besliyoz ya.. Ortamda kamera kaydı olmasına bağladım sonradan bu gereksiz şirinliği.. Neyse..

Videoyu çektik. Hayvanı azad ettik.. Hemen kapı önündeki çöplüğüne koştu.. Videoyu izledik heyecanla..

E olmamış tabi..Özellikle logo ile kediyi alacam diye saçma sapan planlara girmişim.. Hayvan durmuyor ki..

Furkan “Abi koymayalım bunu” dedi ama Ahmet de ben de ısrarla upload taraftarı olduk. (Nedense) Ben de “Evet çok -kör gözün parmağıma- oldu ama viral de böyle birşeydir” gibilerden bir bilgiçlik daha yaptım.. Ahmet de destekledi sağolsun..

İlk elin günahı olmaz derler..

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.